Gülbahçe Zeytin Festivali

Pazar, Kasım 21, 2010



Gün, evdeki muhteşem kek kokusu ile başladı. Gözümü açıp mutfağa daldım, hemen yeni bir tarif peşine...Malzemeler birer birer tezgahın üzerinde yerini aldı. Yeni mikserin marifetlerini görelim bakalım.
Kek pişti, hazırlıklar tamamlandı, Gülbahçe'ye doğru yolculuk başladı, 35 numaralı 2. evimize...
Çay demlenmiş, köy yumurtaları hazır. Bahçemizin zeytini, kendi zeytinyağımız, domates sofradaki yerini almış. Yeni alınmış sıcak kara fırın ekmeği kesilemeyecek kadar sıcak. Bir de teyzeler, dayılar, kuziler olunca muhteşem kahvaltı kaçınılmaz.



"Hadi" diyor babam "kahve sözü verdin" Kahveler 3 cezvede birden hazırlanır, 15 kişi, dile kolay...
Benden 18 yaş küçük kuzenim bütün gün beni "küçüğüm" diye seviyor :) O da yetmedi "küçük kulak" "küçük burun" :) Bir masaj yapıyor 2 kere öpüyor :)


Kahve keyfi bitince zeytin toplama seferberliği başlatılır. Emek emek toplanır zeytin...Kuş cıvıltıları ile koyun, keçi sesleri eşliğinde...Araba sesi yok, güneş muhteşem, hava mis...Gülbahçe'de bahar havası, bahçede şenlik var!



Ekip sivrisineklerin saldırısına uğrar, sivrisinek teyzemin gözünün içini bile ısırmış, öyle söylüyor :) Bütün ekip babamın gizli silahı amonyak ile kaşıntılarından kurtulmaya çalışır. 


Bir çay molası verilir. Teyzemin harika börekleri ile benim kek çayın yanında harika gider!
Tam gaz zeytin toplamaya devam. Herkesin bir fikri, bir icadı vardır daha kolay zeytin toplamaya dair. Seneye böyle yapalım! 


Kolay değildir. Emek emek toplanır zeytin...




Artık havanın karardığını zeytinlerle taşları ayıramadığınızda anlıyorsunuz. Eller zeytin yerine taşlara gitmeye başlayınca tamam diyorsunuz bu günlük bu kadar. Kovalar, çuvallar toplanıyor.

 

Bizim evin neşesi Garfield kılıklı Sarman, bir kedi için oldukça sakin. Evirip çeviriyorsun, kucakta oyun hamuru gibi yoğuruyorsun, 'gık' ı çıkmıyor. Sevgi arsızı, asla doymuyor. Sürekli insanlarla iç içe. Gelip sürtünüyor 'sevin beni'. Ama asla doymak bilmiyor.

Ahmet mangalı yakar, Zeynep yine mangal başında. Mangal başı sefası da başka bir şeye benzemiyor...Büyük ve geniş ailemin bir kısmı içeride bir kısmı dışarıda keyifle yemeklerini yiyor. Gün erken kararınca yemek faslı erken başlayıp erken bitiyor, çay keyfi ve sohbet ise hiç bitmiyor.

You Might Also Like

0 yorum

Subscribe