­
bebek

Babies...

Bu aralar bebek ziyaretleri ve bebek hediyeleri arasında geçiyor günler. Bebek gündemimde Yağmur ve Asya var. Bir de küçük meleğim Eylül var tabi, bebek değil gerçi o ama olsun benim küçük hanımım. ...

Continue Reading

yılbaşı

yılbaşına doğru, bir iki...

1.80'lik yılbaşı aÄŸacı salonun baÅŸ köşesine inceden kurulmuÅŸ, el birliÄŸiyle, emek emek toplanan yılbaşı süsleri ile birlik olmuÅŸ büyük yılbaşı hareketini baÅŸlatmak üzere ayaklanmışlardır... Böylesine destansı ÅŸimdilerde yeni yıl sevinci. Bir gün sonrasının bir gün öncesinden farkı olmadığını bile bile hem de. Olsun varsın. Mesele o deÄŸil ki zaten, mesele neden bulmak. Gülümsemeye, umutlanmaya, motive olmaya, hoÅŸluk yaratmaya, hayata renk katmaya falan... Bir aÄŸaca astığın anlamlı...

Continue Reading

iş hayatı

hayaller ve gerçekler...

Hayatın gerçekleriyle yüzyüze gelinceye kadar kuruluyor ÅŸimdilerde hayaller. Sepetten taÅŸmaya baÅŸlayan hobi malzemeleri... Sehpanın alt rafının eÄŸilmesine neden olan kitaplar, dergiler, kataloglar... Beynimi isyan ettiren fikirler, düşünceler... Defterlere sığmayan hayaller... Bitmeyen istekler... Yarım kalan iÅŸler... ve çok daha fazlası ile meÅŸgulken bu beyin, kalp ve beden, alarmın sesi ile yüzleÅŸiyor her sabah... Hadi bakalım rafa kaldır 13 saat daha hayalleri, kalkar kalkmaz yeniden o yatakta...

Continue Reading

öylesine

Küçük mutluluklar...

Lavanta kokulu sabahlara uyanmak... Ancak, bunun için bir Ä°stanbul yolculuÄŸunda babamın benim için taa Yalova'dan aldığı lavanta saksısını kuruttum ben. Babam sonrasında Aydın yolculuÄŸunun dönüşünde bana saksıda bir lavanta daha aldı gerçi. "Alayım ben onu eve götüreyim artık" dedim anneme dün, sordum bir de "Ãœstünde çiçekleri var mı?" diye. "Mevsimi deÄŸil daha" dedi. "Ä°yi" dedim, "Dursun sizde biraz daha, daha mevsimi gelmeden heba etmeyeyim ben" Annem ona...

Continue Reading

cookie/muffin/kek

olsa...

Şöyle dumanı tüten bir fincan earl grey çay olsa, nefis çikolatalı kurabiyeler... En büyük koltuğuma kurulsam, güneş vursa camdan usulca, sol omzuma. Dergilerimi alsam yanıbaşıma, hayaller kursam... ... ...

Continue Reading

cookie/muffin/kek

Kurabiye yapıyorum, mutlu oluyorum, kurabiye yapıyorum...

Tereyağını krema kıvamına getirirken, o caaanım hamuru yoÄŸururken, ÅŸekil verirken kendimden geçiyorum. Bir de ev o enfes tereyağı kokusu ile dolunca... Yanında da her çeÅŸit kahve olunca... Hepsi tek tek denendi de bir tek bu pandaya kıyılmadı, çok masum bakıyor ondan mıdır nedir? ...

Continue Reading

öylesine

rengarengarenk...

Yine yaz geldi, gitti gidiyor derken... Denizdi, tatildi, gezmeydi, tozmaydı derken uzak kalıvermişim yine hiç farkettirmeden. Ben bu arada... Hayallerimi gerçekleştirmişim, umutlarımı beslemişim, içimdeki çocuğa masallar anlatıp daha da renklenmişim. Şimdilik 'ce, eee' yapmaya geldim. Geleceğim çok yakında, yeni hikayelerle... ...

Continue Reading

keyif

hafta sonu sabah keyfi

çok fena hafta sonu keyfi yaptım :) ...

Continue Reading

öylesine

to do list ve beklenenler...

Tatil sonrası ben bir hayli tembelleşmiş olabilirim, affola. Zaten yaz da gelmiş, benim mevsimim, ohh...Dünya bana dönüyor! Bu arada bakıyorum da defterime, ne çok kabarmış. Balkon kapısına sineklik takılmış, evdeki her delik silikonla kapatılmış, ohhh bu yaz mis, böcek derdine de elveda! Perdelerin ölçüleri alınmış, en kısa sürede dikilip asılmalı, bahar geçti, yaz geldi. Klimalar da en kısa sürede temizletilmeli. Bir Tivibu meselemiz...

Continue Reading

öylesine

bu post kendime daha fazla kızmayayım diye...

Bloga girip girip bakmak da neyin nesi? Benim yerime bir başkası yazacak sanki. Bak yine yazmamışım diye kendi kendime kızıyorum heyhat! Şimdi bu tek fotoğraf ve birkaç satırla kendimi kandırıp mutlu olacağım. Hazır elim değmişken... 2 gündür stresini yaşadığım işi bu sabah bir çırpıda halledivermenin verdiği rahatlık, akabinde yarattığı mutluluk gün boyu tatlı bir heyecan şeklide nüksetti. ve dahası... Ahmet Şerif İzgören'i bilmem...

Continue Reading

sinema

hafta sonu ve dergi sorunsalı...

Her hafta sonu niyetlendiğim ama bir türlü beceremediğim bir şey var. Her gün gitgide artan dergi arşivimi temizlemek. Ne zaman dolaptaki dergilerimi çıkarsam toplamak niyetiyle daha da dağılıyorum. Dışarıdaki dergilerle daha da çoğalıyorlar ve ben amacımın tam tersi bir durumla karşı karşıya kalıyorum. En iyisi dolap içlerine hiç bulaşmamak diyor ve sehpanın üstündeki, diğer sehpanın üstündeki ve altındakileri toplayayım diyorum, cık! yine olmuyor....

Continue Reading

ev

pop art aşkı...

Bendeki bu pop art aşkı bitmez. Son olarak eve bu yastıkları da ekleyince içim daha bir şenlik havasında oldu. ...

Continue Reading

ÅŸiir

Nazım'ın kendi sesinden...

Hafta sonu edindim bu güzel eserleri. Biri benim için biri hediye. Saatlerce dinledik kendi sesinden Nazım'ın şiirlerini, bilmem kaç kere... Serçe kuşları gibi yağmur çinko dama serptiğim ekmek kırıntılarını yiyor telaşlı telaşlı, tıkır tıkır, serçe kuşları gibi yağmur. 958 Haziran, Pırağ ...

Continue Reading

öylesine

bir çay molası verdim diyeceğim ayıp olacak...

Bir kere soğukluk girmesin araya...Kendimce küstüm. İyi de kime? Bir varmış bir yokmuş masallarından sonra inatçı keçi girdi masalın sonuna doğru sahneye. Uzun lafın kısası, uzunca bir çay molasından sonra buradayım, hem de inadına... Çokça biriktirmiş, çok da özlemiş olarak... ...

Continue Reading

öylesine

Bloguma Dokunma!

Bir ülkenin internet deneyimi ve tarihinin sansürlerle anılması çok trajikomik bir durumdur. İnternetin özü olan birey haklarının ve bireysel özgürlüklerin kısıtlanması, sosyal medya dünyasının özüne tamamen aykırıdır. Bizler; Türkiye’nin dört bir yanından profesyonel veya amatör olarak blog tutanlar, internette günlük yaşantılarını ve birikimlerini ve deneyimlerini diğer insanlarla paylaşma hevesiyle tutuşan herkes, gelişmeleri endişe içinde izlemekteyiz. 5846’nci no’lu kanunun esnekliğinden mütevellit, 1 Mart 2011...

Continue Reading

gezi

Stuttgart demek alışveriş demek

30-31 Aralık 2010 ...

Continue Reading

gezi

Tübingen'den o çikolatalı çöreğin tadını damağımda bırakarak geçtim

29 Aralık 2010 ...

Continue Reading

gezi

bir Kara Orman...BlackForest

Masal bu ormanda geçer. Masal kahramanları ormandan ayrılmak istemez. Orman büyüktür, çoook büyük, çok kara, çok orman. Kara orman pastası da vardır üstelik ormanda. Bir dolu orman, lezzetli ve renkli... 28 Aralık 2010 ...

Continue Reading

scrapbooking

çok uzaklardan geldiler, ilgi bekliyorlar

Çin'den, Avusturalya'dan ve Amerika'dan gelen yeni scrapbooking malzemelerimle oynamak istiyor canım. Akşam eve gidince vakit kalmıyor hiçbir şeye. Olmuyor bir şekilde. Acaba aldığım onca zaman yönetimi eğitimi boşa mı gitti? Bu baykuş sevdam da ne olacak bilmem. Ama şunların şirinliğine dayanmak ne mümkün! hele bu çerçevelerle ah neler yapmak geçiyor aklımdan :) 500 parçalık bu küçük! koleksiyonum ve alttaki 50 parçalık malzemelerin her...

Continue Reading

bebek

annelere ve anne adaylarına duyurulur

Anneler ve anne adayları sadece kargo ücreti ödeyerek bu kitaplara sahip olabilirler. Sabiha Paktuna Keskin daha önce de böyle güzellikler yapmıştı. Takip etmenizi öneririm. Bilgi için tık! ...

Continue Reading

öylesine

bir tutam saç dediğin nelere kadir

Neden ben kuaför koltuğuna oturduğumda mutlu olmuyorum ki? Hani kadınlar depresyona girdiklerinde kendilerini iyi hissetmek için hemen saçlarıyla uğraşmaya başlarlardı? Pekçok konuda olduğu gibi bu konuda da aykırı olan ben asıveriyorum suratımı birden. Neden bilmiyorum. Mutsuz da olmuyorum ama, durgun oluyorum diyelim. Böyle şaşkın gibi kalıyorum koltukta. 2 gün önce de böyle günlerden biriydi işte. Bir baktım kendime aynada, sanki zorla oturutmuşlar beni...

Continue Reading

gezi

Strasbourg karmaşası...

Almanya'dan sonra Fransa hiç iyi gelmemişti. Fransızlar öfkeli, suratsız, Fransa tehlikeli, trafikte saygı Türkiye'yi aratmıyor. Fransa'nın en iyi bölgelerinden biriymiş bir de! İlk gece çantamızı kollayacağız diye gözümüzü dört açtıktan sonra, ertesi gün resmen can havliyle kaçtık. Almanca, Fransızca, İngilizce, Türkçe karmaşası da cabası :) 28 Aralık 2010 ...

Continue Reading

Subscribe